top of page

İç Mekan Tür Diye Bir Şey Yoktur!

Bütün ağaçlar dış mekandır. Hiç bir ağacın doğasında iç mekanda yaşamak gibi bir şey yoktur. Doğal ikliminden dolayı bazı grup türler iç mekan dediğimiz ortamlarda yaşamaya alışkın oldukları için bunlara iç mekan türler diyoruz. Ancak bu ağaçlar da kendi iklimlerinde doğal olarak dışarıda birçok doğal olayı hissederek, yaşayarak hayatlarına devam ediyorlar.

Fotoğraf: Tato Bonsai


Tropikal ve alt-tropikal kuşaklara özgü türler genel olarak yıl boyunca sabit sıcaklıkta ve belirli süre güneş ışığı alarak büyürler. Mevsim geçişleri yoktur, dolayısıyla bu türlerde kış uykusu dediğimiz dinlenmeye dönük bir döngü de yoktur. Yani kabaca tabirle daha anlık yaşarlar, enerji ürettikçe büyürler, ortamları uygun değilse hemen korumaya geçerler. Bu korumayı da bir anda yaprak dökerek veya gelişimlerini durdurarak yaparlar. Mutlu olduklarında sürekli büyürler, kök yaparlar, dallanırlar, çiçeklenirler. Tepkileri hızlıdır, bazı şeylere toleransları düşük, bazı şeylere daha yüksektir.

İç mekan tür yoktur!

Bu bahsettiğimiz tropikal ve alt-tropikal bölgelerin genel özellikleri şunlardır:

  • Nem oranları yüksektir.

  • Özellikle tropikal bölgeler yıl boyunca yağmur alırlar.

  • Kışları yumuşak geçer, soğuk pek hissedilmez.

  • Mevsim geçişleri çok yumuşaktır, dolayısıyla yıl boyunca benzer hava durumu/iklim hissedilir.

  • Gün ışığı süresi uzundur.

  • Güneş daha dik açıyla gelir.

  • Çok yükseklere uzanan ağaçlarla dolu zengin ormanlar vardır.

Bu özellikler bu bölgelere özgü ağaçlara bazı özellikler kazandırmışlardır. Güneşi sürekli gören ağaçlar daha dayanıklı yapraklar büyütürken bu tarz ağaçların gölgesinde büyüyen ağaçlar güneş ışığına karşı daha hassas oluyorlar. Hepsi nemli ortamı severler (%60 üzeri nem oranı). Gün içerisinde en az 12 saat aydınlık ortam isterler. Kış uykusuna ihtiyaç duymazlar, çoğunlukla yaprak dökmezler, dolayısıyla mevsimsel davranışları çok yoktur. Uygun ortam varsa güç kaybetmenin aksine sürekli güçlenerek sürekli büyüyebilirler. Tam tersi durumda, yani uygun ortam yoksa (ortam çok kuruysa yani nem oranı düşükse, sert güneş alıyorsa, vs.) hızla tepki verirler; yaprak dökerler, solarlar, bazı dallarını feda ederler, veya gelişimlerini tamamen durdururlar. Aslında bu tarz davranışlar ağaçların genel tepkileridir, sadece bu iklim kuşaklarına özgü ağaçlar bu tepkileri daha hızlı verirler. Mesela çok narin olarak bildiğimiz Japon Akçaağaçları (Acer palmatum) aslında o kadar da narin değil, gayet güçlü türlerdir. Siz bir Japon Akçaağacını ev içinde 3-4 yıl boyunca bakabilirsiniz. Ama eninde sonunda ölecektir, çünkü yıldan yıla kışı yaşamadığı için, günlük sıcaklık değişimlerini hissetmediği için tropikal türler gibi sürekli büyümeye yönelik bir metabolizmaya döneceklerdir ama, ürettikleri enerji yetersiz kalacağı için yıldan yıla güç kaybedecekler ve ufacık bir sallantıda (hastalık, kötü ortam, vs.) öleceklerdir. Bu sebeple iç mekan tür dediğimiz ve genel olarak 'kolay' diye nitelediğimiz bu tropikal türler aslında daha zor türlerdir. Çünkü ev içerisinde sabit bir nem oranı sağlamak, sıcaklığı ve ışık düzeyini sabit tutmaya çalışırken ağaca esinti sağlamak kolay değildir. Yine de evlerimizin bahçesi olmadığı için, balkon veya terasa sahip olmadığımız için ve bonsaileri birer biblo olarak gördüğümüz için (!) onları ev içerisinde yetiştirmek istiyoruz. Böylece bu bakımı zor 'iç mekan' türlere yöneliyoruz. Piyasada da hediyelik olarak gördüğümüz birçok bonsai sırf bu sebeplerden ötürü bu tropikal türler olarak raflarda yerini alıyor. Oysa dış mekanda ağaç bakmak çok daha kolay. Peki neden?


Yazının en başında söylediğim gibi tüm türler dış mekan türlerdir. Bizim ülkemizde dış mekan tür dediğimiz türler de genel olarak yazı, kışı yaşamak isteyen, yıl boyunca dışarıda bırakıldığında problem yaşamayacak türlerdir. Akçaağaçlar, çamlar, ardıçlar, serviler, gürgenler, alıçlar, mor salkımlar, ve çok daha fazlası... Ülkemizde bolca yetişen ve genel olarak ülkemizin birçok bölgesindeki iklime uygun bu türler bizim dış mekan dediğimiz türler. Peki bu ağaçların ortak özellikleri neler?

  • Hepsi günlük sıcaklık farklarını hissetmek isterler.

  • Yaprak dökmeseler bile sonbaharı yaşayarak kışa hazırlık yapmak (güç toplamak) isterler.

  • Sonbaharda biriktirdikleri enerjiyi ilkbaharda harcamak isterler.

  • Yazın sıcak olduğunu hissedince gelişimlerini durdurup kendilerini korumaya alabilirler (yaz uykusu).

  • Sürekli sıcaklık, gün ışığı süresi hesabı yaparak mevsimleri hissederler ve ona göre kendilerini ayarlarlar.

Bu özellikleri ve bunlara benzer daha bir çok özelliği düşündüğümüzde dış mekan türler için yapmamız gereken tek şey onları doğru yerde konumlandırmak ve doğru sulamak! Nem, rüzgar, güneş, sıcaklık ve fazlası zaten çevrelerinde mevcut. Dolayısıyla olağanüstü uğraşlara girmeden mutlu ağaçlar yetiştirmeniz çok kolay. Peki dış mekan dediğimiz bu türleri iç mekanda bakmaya çalışırsanız ne olur? Mesela bir Japon Beyaz Çamını (Pinus parviflora veya Pinus pentaphylla) ev içinde bakmaya çalışırsanız ne olur?

  • İlk önce dış mekanda direk güneş ışığı altında yaşamaya uyum sağlamış bu tür ağaçlar için ev içinde aydınlık dediğimiz ortamlar bile çok karanlık kalacaktır. Yani ışık miktarı onlar için ihtiyacın çok altında olacaktır. Bu sebeple gelişimleri doğrudan sekteye uğrayacaktır.

  • Ev içerisinde esinti alamadıkları için kolayca terleyemeyecek, yani yapraklarından dışkılama yapamayacaklar. Aynı şekilde yaprak yüzeyleri veya terlemeye ihtiyaç duyan bölgeler kolayca buharlaşamadığı için ıslak kalacak. Bu da mantar hastalıklarını başlatacak, haşereler için uygun konuşlanma ortamı sağlayacak.

  • Esinti alamamaları sadece terlemeyi değil toprağın havalanmasını da engelleyecek. Saksı deliği ile toprak yüzeyi arasında hiç bir hava hareketi olmayacak ve toprak daha uzun süre ıslak kalacak, köklerin ihtiyaç duyduğu oksijen de zamanla azalacak. Oksijenin azalması toprak ortamını hiç istemediğimiz anaerobik ortama dönüştürecek ve burada da zararlılar boy göstermeye başlayacak.

  • Ağaçlar kendilerini sürekli hızla değişen ev ortamına uyum sağlamaya çalıştıkça strese girecekler. Bir gün ısıtıcı çalışacak hava ısısı hızla artacak, nem düşecek. Başka bir gün klima devreye girecek bir anda soğuk olacak. Perdeler kapanınca karanlık, açılınca gündüz olacak. Bunun gibi bir çok etmen çok hızlı bir şekilde cereyan edecek ve ağaçlarımız bocalamaya başlayacak.

  • Diyelim ki bu Japon Beyaz Çamımız hiç bir hastalık veya haşere görmeden yaşamına devam ediyor. Bu sefer, yıl boyunca iç mekanda tutulan bu Japon Beyaz Çamımız mumlarını uzatacak, iğnelerini uzatacak, fakat Sonbahar geldiğinde bunu fark etmeyecek. Çünkü hava onun için soğumaya başlamayacak, ancak gün ışığı azalmaya devam edecek. Sonbaharı yaşamadığı için enerji biriktirmeyecek, böylece enerji (nişasta, şeker) biriktirmeye uygun metabolizma kışa girecek ve kışı yaşayamayacak. İlkbahar gelecek ve sadece gün ışığı arttığı için büyümek isteyecek fakat enerji depoları yetersiz kalacak. Gücü zamanla azalacak ve ufacık bir mantar hastalığında çok büyük tepkiler verecek, bir anda sıcak olduğunda bunu tolere edemeyecek, veya haşere bulaştığında güçsüz ve savunmasız kalacak. Böylece yıldan yıla içindeki tüm enerji boşalacak ve ağacımız ağır ağır ölecek.

Bu bahsettiğimiz iç mekan dış mekan ayrımı aslında çok sert bir ayrım değil. Mesela ısıtılmayan cam balkon iç mekan mı dış mekan mı? Burada çam bakabilir misiniz, ya da akçaağaç? Veya apartman boşluğu, veya tüm gün camları kapıları açık oturma odamız?.. Aslında önemli olan mekanın neresi olduğu değil, ağaçların ihtiyaçları ve sizin bu ihtiyaçları karşılayabilme imkanınız. Bu kabiliyetlere sahipseniz bir çok ağaç türünü bir çok yerde yetiştirebilirsiniz. Ama güçlü ve sağlıklı ağaçlar büyüterek dengeli, güzel bir gelişim istiyorsanız ikliminize, evinize, ortamına uygun ağaçlar seçin!


anahtar kelimeler: "iç mekan bonsai türleri", "bonsai sanatı", "bonsai nedir", "bonsai nasıl yapılır", "bonsai nasıl yaşar", "bonsaiye nasıl başlanır"


Bonsai Seika (bonsaiseika.com) sayfasında yayınlanan bütün yazılar birçok farklı kaynaktan derlenerek, yazarın sahip olduğu naçiz tecrübeler yazıya dökülerek hazırlanmıştır. İzinsiz ve onaysız kopyalanması, kaynak gösterilmeden alıntılanması yasaktır, emek hırsızlığıdır.

All the blog readings covered in Bonsai Seika (bonsaiseika.com) are the compilation of the information from various sources and the humble experiences of the author. It is not allowed to copy or cite without permission and citation. It is another form of plagiarism.

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page